İstanbul’un sembolik sokak lezzetlerinden Eminönü’nde balık ekmek yedikten sonra 40 yıl hatırı olan Türk kahvesini Mısır Çarşısı yanında taze taze içmenin keyfi RTS bölümü öğrencilerimizin televizyon programında yer alıyor.
Sonbaharda İstanbul’da gezmek ayrı bir keyifli. Geleneksel Tatların İzinde adlı televizyon programında RTS bölümü öğrencilerimiz Eminönü’ndeki lezzetlere kameralarını çevirdi.
Televizyon programında İstanbul’un ikonik manzarası eşliğinde ve en meşhur sokak lezzetlerinin başında gelen balık ekmek deneyimi ele alınıyor. Eminönü semtinde balık ekmeğin ne zaman, nasıl yapılmaya başlandığı, kendine has özelliklerinin neler olduğu, hangi balıkların hangi yöntemlerle hazırlandığı ele alınırken aynı zamanda yurttaşlara da mikrofon uzatılıyor. Program sunucusu İlayda Kuvvet, balık ekmek deneyimini aktarırken herkese bu lezzeti tavsiye ediyor.
Eminönü adı geçtiğinde ilk akla gelen mekânlardan biri de Mısır Çarşısı yanındaki Kurukahveci Mehmet Efendi. Mısır Çarşısı yanında Tahtakale’de yürürken insanın burnuna o nefis kahve kokusu gelmeye başlar ve kendine doğru çeker. Türk kahvesi hem kültürel hem de bir lezzet olarak bireysel, toplumsal ve yeme-içme sektörünün en özel ürünleri arasında yer alıyor. Kırk yıl hatırı olduğuna ilişkin “bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözü ile keyifli anların, derin sohbetlerin olmazsa olmazıdır Türk Kahvesi. Türk kahvesi severler özel olarak en taze ve özel kahveye sahip mekân olarak Kurukahveci Mehmet Efendi’yi tercih ediyorlar. Kurukahveci Mehmet Efendi dükkânında kahve çekirdekleri taze taze çekiliyor ve paketleniyor. Müşteriler de en taze haliyle kahvelerini alıyorlar. Mekân aynı zamanda Türk Kahvesi Müzesi ile kahvenin tarihi, kültürel, ekonomik ve toplumsal boyutuna da ışık tutuluyor. Müşteriler hem kahvelerini yudumluyor hem de Müze’de bilgi sahibi oluyor.
Yönetmen: Kaan Koç
Sunucu: İlayda Kuvvet
Yönetmen yardımcısı: Sıla Sude Batar
