Motor Kültürünün Temsilcileri… Dört Teker Bedeni, İki Teker Ruhu Taşır.

Maltepe Süreyya Plajı’nın samimi ve sıcak atmosferinde bulunan bu kafe, başlangıçta chopper motor kültürünün lokal çapta mirasçısı olarak bilinirdi. Ancak zaman içinde, bu kafe, her tür motorcu ve bisikletçinin uğrak mekanı haline nasıl geldi?

Bu dönüşümde, kafenin sahibi Bora Salar’ın tutkusu ve vizyonu önemli rol oynadı. Bora Salar, kafe işletmeciliğine başlarken, sadece chopper motor kültürüne odaklanmak yerine, geniş bir kitleyi hedeflemeye karar verdi. Bu nedenle, kafe içinde sıcak ve samimi bir atmosfer yaratmak için çeşitli etkinlikler düzenlemeye ve farklı motorcu ve bisikletçi gruplarına kapılarını açmaya başladı.

Ayrıca, kafeyi sadece bir işletme olarak değil, bir topluluk merkezi olarak görmeye başladı. Motor severlerin ve bisiklet tutkunlarının bir araya gelip deneyimlerini paylaşabilecekleri, sosyalleşebilecekleri bir mekan oluşturdu. Bu sayede, kafe, chopper motor kültürünün ötesinde, her türlü motorlu ve bisikletli için bir buluşma noktası haline geldi.

Sonuç olarak, Pür Cafe, Bora Salar’ın tutkusu, çabası ve müşteri odaklı yaklaşımıyla, zaman içinde Maltepe’deki motor ve bisiklet tutkunlarının gözdesi haline geldi.

Bugün, “Dört Teker Bedeni, İki Teker Ruhu Taşır” sloganıyla tanınan Pür Cafe, işletme sahibi Bora Salar’ın motor tutkusunu yansıtıyor. Peki, 1982 Kadıköy doğumlu Bora Salar kimdir? 1998 yılında Polis Kolejinden mezun olan Bora Salar, tarih ilerledikçe Polis kimliğinden vazgeçerek, porselen sektörünün devi Kütahya Porselen’de yeni bir iş hayatına adım atmıştır. Tüm bunlar yaşanırken, 1997 yılında Elif Hanım ve Ahmet Öğretmen arkadaşlarıyla birlikte oturacakları, aynı zamanda Maltepe halkının ucuza kahve içip sohbet edebileceği bir kafe kurma hayaliyle Pür Cafe işletmesini kurmuşlardır.

Pür ismi, Ahmet Öğretmen ve eşi Elif Hanım tarafından verilen bir isimdir ve “Pür Ak/Pak” anlamına gelmektedir. Bu ismin seçilmesindeki ana faktör, eğitimci olan çiftin müşteri hedef kitlesi olan Maltepe gençlerinin zararlı alışkanlıklardan uzak durması ve ucuza sosyalleşebilecekleri bir kafe hayali ile yola çıkmalarıdır. Bu nedenle, kafe ismi olarak “Pür” tercih edilmiş ve temiz, saf ve zarif bir atmosferi ifade etmesi amaçlanmıştır. Bu isim, kafenin sunduğu samimi ve sıcak ortamı yansıtarak, gençlere ve diğer müşterilere hoş ve sağlıklı bir buluşma noktası sunma amacını taşımaktadır.

Pür Cafe’nin el değiştirmesiyle birlikte, işletmenin yeniden konumlandırılması önemli bir dönemeç oldu. Bora Salar, işletmeyi devraldığında, Harley Davidson marka motoruyla iş yerine gidip gelmeye başladı. Bir gün, motorunu kafenin önüne çektiğinde, arkadaşları başta olmak üzere tüm motor severlerin, kafenin önüne motorlarını çekmeye başladığını fark etti. Bu durum, kafenin atmosferini tamamen değiştirdi ve zamanla motor kültürü, Pür Cafe ile özdeşleşti.

Bora Salar’ın motorunu kafenin önüne çekmesi, kafeye gelen müşteriler arasında bir bağ oluşturdu ve motor severlerin dikkatini çekti. Kısa sürede, kafe, motor tutkunlarının buluşma noktası haline geldi ve çevresindeki motor kültürüyle tanınan bir mekan haline geldi. Motor severler, kafenin sıcak ve samimi atmosferinde buluşup deneyimlerini paylaşmaya başladılar.

Bu değişim, Pür Cafe’nin yeniden konumlandırılmasına ve marka imajının şekillenmesine önemli katkı sağladı. Artık, kafe sadece bir kahve dükkanı değil, aynı zamanda bir motor kültürü merkezi haline gelmişti. Bora Salar’ın motoruyla kafenin önüne çekmesi, işletmenin kimliğini ve müşteri tabanını değiştiren bir dönüm noktası oldu.

Pür Cafe’nin marka kimliği, dikkatlice seçilmiş unsurlarla şekillenmiştir. Logosu, siyah ve beyaz renklerden oluşmakta olup, siyah arka plan üzerine beyaz renkli bir “PÜR” yazısı içermektedir. Bu seçimdeki temel neden, kafenin sert kahve algısını yansıtmak ve “Pür” kelimesinin beyaz renkle vurgulanmasıdır, zira kelimenin anlamı buna uygundur.

İşletmenin içerisindeki ahşap mobilyalar ve siyah materyallerin uyumu da marka kimliğinin bir parçasıdır. Ahşap, sıcaklık ve doğallık hissi verirken, siyah renk modern ve sofistike bir hava katmaktadır. Bu kombinasyon, kafe içinde samimi ve çağdaş bir atmosfer yaratır.

Yeniden Konumlandırma Pür 2.0

Pür markasının mevcut konumlandırmasını yukarıda yeterince açıkladık. Ancak nedenleri arasında, minibüs ve sahil yolunun arasında kalan araç trafiğine açık bir konumda bulunması olarak açıklamak mümkün. Bu durum, markanın kendisini motorlu taşıtlar ile özdeşleştirmesinde önemli bir faktördür. Ancak, bu özdeşleşme istem dışı bir konumlandırmadır. Marka sahibinin kişiliği ve motor sevdası zaman içerisinde Pür markasını motosikletlerle ilişkilendirmiştir.

Markaya yeniden konumlandırma yapılması gerektiğinde, mevcut konumu güçlendirecek ve istem dışı olan bu konseptin üzerine gidilmesi faydalı olacaktır. Mekan içerisinde 10 masa ve dışarıda sonradan eklenmiş masalar bulunmaktadır. Toplamda 25 ila 30 kişi kapasiteli olan mekanda, motor kültürünü yansıtan tek şey, müşteriler ve mekan önünde bulunan motorlardır. Müşteri kitlesi dikkate alındığında, mekanın boş halinde bile bu kültürü yansıtması önemlidir.

Hedef Kitle Analizi ve SES Grupları

Markanın fiyatlandırma politikası nedeniyle oldukça geniş bir kitleye hitap ettiği söylenebilir. Süreyya’nın Maltepe bölgesinde bulunan en pahalı ikinci konutlara sahip olduğu göz önünde alınarak bir çıkarımda bulunmak mümkün. 18-45 yaş aralığında olan erkek ve kadın oranının eşit dağılım gösterdiği, üniversite öğrencileri veya üniversite mezunu bireylerin ağırlıklı tercih ettikleri bir kafe olduğunu söyleyebilirim.

Müşterilerle yaptığım sohbetler sırasında, öğrenci olmayan erkek müşterilerin ağırlıklı olarak beyaz yakalı olarak tabir edilen sınıftan olduğunu fark ettim. Kadın müşterilerin çoğunluğunun ise üniversite öğrencisi olduğunu gözlemledim.

Müşterilerin sosyo-ekonomik statülerini belirlemek oldukça zor. İçgörülerime dayanarak, C1 ve B gruplarından olabileceklerini söylemek mümkün ancak elimde somut veriler olmadan bu konuda bir tartışmaya girmek anlamlı olmayabilir.

Marka Kişiliği

Marka kişiliğini tarif etmek oldukça zor. Bu nedenle, kafamda oluşan Pür Markasını yapay zeka ile tasarladım. Bu tasarım bir insan tasviridir. Neden böyle bir insan tasarladım sorusuna verilecek en doğru cevap, günlük hayatında işine gidip gelen, ailesiyle beraber günümüz modern Türk toplumunu yansıtan insanların kafe içerisinde olmak istedikleri kişi oluşudur. Kafenin hedef kitlesi dolayısıyla olmak istedikleri kişi, Pür markasının kişiliğini yansıtmaktadır.

Muhabir: Furkan Kaplan