Opet’in marka anlayışı ve yürüttükleri sosyal sorumluluk projeleri hakkında bilgi almak için Opet Sürdürülebilirlik ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Ayşenur Aydın ve Opet Kurumsal İletişim ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörü İpek Duman Ökek ile röportaj gerçekleştirdik.
Opet’in kuruluş hikayesi nedir? Nasıl başladı?
1992 yılında Mersin’de kurulan Opet, Fikret Öztürk ve Nurten Öztürk öğretmen bir çift tarafından kuruldu. Fikret Bey fizik öğretmeni, Nurten Hanım ise biyoloji öğretmeniydi. Fikret Bey, öğretmenlikten ayrılarak ticarete atılmak istedi ve madeni yağ ticaretiyle başladı. İlk olarak Mersin’de kurulan şirket daha sonra İstanbul’a taşındı ve büyümeye devam etti. Öztürk ailesi zaten çeşitli dağıtım şirketlerinin istasyonlarını ve bayiliklerini almıştı, sonra Opet’i kurdu. “Öztürkler Petrol” açılımıyla bilinen Opet, 2002 yılında Koç Topluluğu ile %50-%50 ortaklık yaparak büyük bir adım attı. Bugün, Türkiye’nin akaryakıt sektöründeki önde gelen markalarından biri olan Opet, büyük ölçüde büyüdü ve Türkiye’nin en büyük yerli markalarından biri haline geldi.
Opet’in sektördeki öncelikli hedefleri nelerdir?
Opet, akaryakıt dağıtım sektöründe faaliyet gösteriyor ve öncelikli hedefi müşteri memnuniyeti. Müşterilerini memnun ederek en iyi ürünü ve en iyi hizmetleri sunmayı amaçlıyor. Akaryakıt dağıtım sektöründe ürün çeşitliliği çok fazla değil; benzin ve dizel olmak üzere iki tür ürün bulunuyor. Ancak, bu ürünlerin dışında hizmetler, marketler, market içi ürün satışları, tuvalet gibi müşterinin yolda ihtiyaç duyabileceği her türlü hizmeti en iyi şekilde sunmayı hedefliyorlar. Opet’in en önemli ilkesi “Opet’le fark eder.” Yani, araç ve insanların ihtiyaç duyabileceği her türlü hizmeti sunarken aynı zamanda fark yaratmaktır.
Opet in teknoloji ve inovasyona yaklaşımı nedir? Sektöre yenilik getiren çalışmaları var mı?
Elbette, akaryakıt dağıtım sektörü teknoloji ve inovasyona çok açık bir sektördür. Günümüzün en önemli kurallarından biri de bu; yani girişimde bulunmak, farklı girişimlerde bulunmak, inovatif ürünler yaratmak. Örneğin, bir akıllı dolum hizmetimiz var; plakadan tanır ve yanlış ürün vermez, bu inovasyondur. Sektörümüzde ayrıca akıllı poster ürünümüz bulunuyor. Müşterilerimiz, posteri telefonlarına okuttuklarında tuvaletlerdeki her türlü ihtiyacı direkt merkeze bildirmiş olurlar ve o ihtiyaçlar anında giderilir. Bunun dışında, strateji ve inovasyon birimimiz mevcut. Bu birim, şirket içinde her türlü geliştirmeyi yapıyor. Şu anda elektrikli şarjı konuşuyoruz, hidrojeni konuşuyoruz, yenilenebilir enerjiyi konuşuyoruz. Bütün bunlarla ilgili, Pintek teknolojileri gibi yeni ve inovatif ürünleri bu birim geliştiriyor. Aynı zamanda pazarlama ile birlikte hem teknoloji hem inovasyon, Opet’in bir numaralı gündem maddesinde yer alıyor diyebilirim.
Sosyal sorumluluk projelerinizin geniş yelpazesini göz önünde bulundurarak, Opet’ in sosyal etki ve sürdürülebilirlik stratejileri hakkında daha fazla detay alabilir miyiz? Özellikle, bu projelerin amacı ve başarıları hakkında detaylı bilgi verir misiniz?
Opet, 2000 yılından beri sektöründe öncü olan bir sosyal sorumluluk projesini sürdürüyor: Temiz Tuvalet Kampanyası. Sosyal sorumluluk alanında bugüne kadar 12 milyonu aşkın kişiye temizlik ve hijyen konusunda eğitimler verildi. Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Sayın Nurten ve eğitim ekibi ile çeşitli departmanlar birlikte yürüttüğü bu projede, il il gezilerek hem istasyonlara hem de bölgedeki okullara, kurumlara ve kuruluşlara hijyen eğitimi verildi. 24 yıldır devam eden bu proje, Türkiye’nin en uzun soluklu sosyal sorumluluk projesi olarak adlandırılıyor. Opet, hijyen konusunu ciddi bir şekilde sahiplenmiş ve pek çok yeni projenin gelişimine öncülük etmiştir. Yeni dönemde, bu projenin devamı niteliğinde birçok sosyal sorumluluk projesini yürütüyoruz.
Örnek Köy Projesi kapsamında, yaklaşık 7 köyün hem toplumsal olarak kalkınmasına hem de örnek bir köy olacak şekilde rehabilite edilmesini sağlayacak çeşitli uygulamalar yapıldı.
Daha sonra Trafik Dedektifleri Projesi var. Trafik Dedektifleri Projesi, çocuklar aracılığıyla yetişkinlerin trafik kurallarına karşı bilinçlenmesini amaçlayan ve Türkiye çapında öğrencilere trafik kurallarını anlatmayı ve bu yollarda trafik kazalarının önüne geçmeyi amaçlayan bir projedir.
İşimiz Temiz Projesi, 2021 yılında hayata geçirilen ve hijyenin önemine dayanan bir proje. Türkiye genelinde 81 ilde mikro işletmelerde ve küçük ölçekli işletmelerde çalışanlara ve işletme sahiplerine yönelik Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte düzenlediğimiz hijyen eğitimi projesi. Bu proje kapsamında şimdiye kadar 20 ilde uygulama yapıyorduk ve 160 binin üzerinde kişiye eğitim verdik. Şimdi 81 ilde yaygınlaştırdık. Şubat ayı itibariyle halk eğitim merkezleri ve online olarak başvuru yapan işletmelere, çalışanlara aslında herkese açık olarak hijyen eğitimi veriyoruz.
“Tertemiz Yarınlar Okullardan Başlar” projemiz var. Yine 81 ilde tüm okullarda, anaokullarından liseye kadar tüm öğrencilere hijyen konusunda farkındalık yaratmayı ve temiz bir toplum, temiz bir çevre konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Eğitimlerimiz öğretmen bilişim ağı üzerinden yayınlanıyor. Öğretmenler ve okul idareleri bu eğitimleri alıp öğrencilere aktarıyorlar. Ayrıca farklı eğitim materyalleriyle de destekleniyor. Aynı zamanda öğrencilere yönelik iyi uygulama yarışması düzenliyoruz. Bu uygulamalar, öğrencilere öğrendikleri bilgileri uygulama fırsatı sunuyor ve bir proje geliştirerek yarışmaya katılmalarını sağlıyor.
“Kadın Gücü” projemiz, istasyonlarda en az iki kadının çalışması hedefiyle yürütülen bir projedir.
Bu projeler içinde en çok dikkat çeken ve başarı sağlayan projeler hangisi?
Hepsi kendi içinde çok önemli projeler, çok farklı alanlara temas eden ve çok farklı kitlelere ulaşan projeler. Ancak, Tarihe Saygı Projesi 2006 yılından beri oldukça uzun soluklu ve etkileyici bir proje. Tabii ki, Temiz Tuvalet Kampanyası sektörü dönüştürdüğü için bambaşka ihtiyaçlara cevap olduğu için Opet’in en önemli kampanyalarından biri diyebiliriz.
Opet Temiz Tuvalet Kampanyası’nın nasıl başladı?
Aslında Temiz Tuvalet Kampanyası, Koç Topluluğu ile ortaklıktan daha da önce başlayan bir kampanya. 2000 yılında başlıyor. Temiz Tuvalet Kampanyası’nda, bir kadın titizliği ve bakış açısı var. Kurucularımızdan Sayın Nurten Öztürk’ün bakış açısı, kendi çocuklarını yollarda sokacak tuvalet bulamaması veya yurt dışına giderken havaalanında karşılaştığı kötü tuvaletler gibi durumlarla şekillenmiş. Biyoloji öğretmeni olması ve getirdiği sorumluluk duygusuyla ve ülke sevdasıyla bu sorunu nasıl çözebileceklerini düşünerek bu projeyi geliştirdi.
Bir sosyal sorumluluk projesine başlarken önceliğiniz nedir?
Bir sosyal sorumluluk projesi yaparken öncelikle bir sorunu çözmek olmalı, kamu kuruluşlarıyla, STK’larla mutlaka iş birliği olmalı, kapsayıcılık olmalı; toplumun her kesimini düşünmek lazım. Sadece bir kişiyi veya bir kesimi değil, kapsayıcılık giderek daha önem kazanıyor. Bir diğer taraftan, toplumu dinlemek, yani herhangi bir şey yapmadan önce toplumun görüşlerini almak önemlidir. Biz Doğaya Saygı Projesi’nde mesela bunun örneklerini yaşıyoruz. Doğaya Saygı Projesi’nde 3 yıl önce büyük bir yangın yaşadık. Orada Bayır ve Çökertme köylerinde devam ettirdiğimiz projede Bayır’da ilerleme kaydettik ama Çökertme köyünde istediğimiz gibi ilerleyemedik, çünkü halkın beklentileriyle bizim yapmak istediğimiz tam olarak uyuşmadı. Mutlaka halkı iyi dinleyip beklentilerini anlamak gerekiyor. Proje yaparken eğer bir bölgede yapılacaksa, o bölgede yaşayanların sorunlarını dinlemek, anlamak ve onların ihtiyaçlarına kulak vermek gerekiyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği projelerinizi toplumu bilgilendirmeyi gerektiren bir süreç olarak nasıl işlediğinizi anlatır mısınız?
Biz bir araştırma yapmıştık, daha en baştan başlarken nasıl algılanıyor kadın, nasıl algılanıyor erkek sektörümüzde, çünkü sektörümüz çok erkek bir sektör. Bu iş iletişimle oluyor; toplumu dönüştürme dediğimiz konu iletişimi ne kadar kuvvetli yaparsanız, yaptığınız projeyle ilgili o kadar topluma ulaşmış oluyorsunuz, farkındalık yaratıyorsunuz. Biz istasyonumuzda istihdam ettiğimiz kitleye ek olarak, onların ailelerine ve istasyona gelen müşterilere, yani bütün genel Türkiye’ye bu konudaki duruşumuzu aslında sergilemiş oluyoruz. Yani diyoruz ki, biz istasyonda erkek işi gibi görünen işi kadın da yapabilir; buyurun, örnekleri burada. Diğer taraftan, bu konuda zihinlerimizde yerleşen ön yargıları da kırmak istiyoruz. Bu tamamen bir ön yargı projesi aslında; bakarsanız, kadın her işi yapabilir, erkek işi olarak görünen her işi yapabilir.
Şirketinizin enerji dönüşüm stratejileri hakkında daha fazla bilgi verir misiniz?
Özellikle, elektrikli şarj üniteleri istasyonlarımızın nasıl kurulduğu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımıyla ilgili planlarımız hakkında bilgi alabilir misiniz? Enerji dünyası değişiyor; fosil yakıtlar biraz daha devam edecek, ama belki bir noktadan sonra hidrojen gibi rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları gelecek. Koç Topluluğu şirketi olarak zaten WAT adı altında bir ortak şirketimiz var. Koç Topluluğu ile beraber elektrikli şarj üniteleri istasyonlarımızda ve karayolları üzerinde kurmak üzere buraya doğru ilerliyoruz. Zaten istasyonlarımızın market dönüşümü uzun saatler geçmek üzere kurgulanmıştır. Elektrikli şarj üniteleri de şu anda menzil ve süre nedeniyle bu şekilde, yani yeni kurulan istasyonlarımızda da buna dikkat ediyoruz. Uzun vadede ise şu anda yapımı bitmiş birkaç istasyonumuz birden açılacak; enerjisini tamamen güneş enerjisinden alan, suyu dönüştüren ve şu anda yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılan bir istasyonumuz açılacak yakın zamanda. Çekmeköy’de istasyonlarımızı da dönüştürmeye çalışıyoruz; yani enerji kullanımı açısından daha yenilenebilir kaynaklara dönüşmesi için sunduğumuz enerji kaynaklarını da elektrik gibi yenilenebilir gibi şu anda otomotiv sektörü ne yapıyorsa ona uyarlamaya çalışıyoruz.
Opet’in bu özellikleri, insanlar arasında sevilen ve saygı gören bir marka olmasını sağlar. Çünkü Opet, müşterilerinin ihtiyaçlarına samimiyetle karşılık verir, güvenilir bir şekilde hizmet sunar, yardımseverlikle hareket eder ve topluma karşı sorumluluklarını yerine getirir.
Muhabir: İlayda ÇELİK








