İstanbul, dünyada her semtinin, her kültürel ve tarihsel mirasının, kendine özgün olduğu tek şehirdir diyebiliriz. Farklı kültürlerin hakim olduğu bu şehir 19. yüzyılın başından itibaren çok katlı apartmanlaşmaya, tam anlamıyla şehirleşmeye başlamış, günümüz apartmanlarına benzer yapılar inşa edilmeye başlanmıştır. Museviler başta olmak üzere, Rum ve Ermenilerin de bölgeye yerleşmesiyle apartmanlaşma ihtiyacı doğmuştur. Bununla birlikte demografik yapının farklı ve çoğunluk gayrimüslim olmasıyla ibadethaneler ve okullar da inşa edilmeye başlamıştır. Semt “Yeldeğirmeni” adını 17. yüzyılda dönemin padişahı I. Abdülhamid tarafından sarayın ve halkın un ihtiyacını karşılamak için bölgeye dört adet yel değirmeni yaptırmasından dolayı almıştır. İstanbul’un ilk apartman semti olan Yel değirmeni’nin ilk apartmanı 1909 yılında konut olarak yapılan Valpreda Apartmanı’dır. Apartman, Haydarpaşa Garı’nın yapımında çalışan Alman mühendisler tarafından İtalyan taş işçilerinin kalması için yapılmıştır. Günümüzde İtalyan Apartmanı olarak da bilinmektedir.
“Beyoğlu’nun apartmanlarını da görmeyi unutmayın!”
Frej Apartmanı
Beyolu’nun 100 yılı deviren apartmanlarından biridir. Şihane’de Bankalar Caddesi ile Meşrutiyet Caddesi’nin kesiştiği noktada bulunan, Art Nouveau stilinde olan binanın 1905’li yıllarda yapıldığı tahmin ediliyor. Apartmanın ismini aldığı Frej ailesinin kızları Anjel (Aysel) Frej’in, şatafatlı hayatının sona erip talihsizliklerle dolan yaşamı edebiyat kitaplarına konu olmuştur.
Mısır Apartmanı
Beyoğlu’nun 100 yılı aşkın süre içinde birçok ünlü isme ev sahipliği yaptığı apartmanlardan biri. İstiklal Marşı`nın şairi Mehmet Akif Ersoy, ünlü şair Mithat Cemal Kuntay, Atatürk`ün Diş Hekimi Sami Günzberg, Modacı Canan Yaka ve Siyasetçi Hüsamettin Cindoruk’un yaşamlarının bir döneminde Mısır Apartmanında yaşadıkları bilinmektedir.
Doğan Apartmanı
Prusya Büyükelçiliği’ne ait olan arsa, Belçikalı bir Banker tarafından satın alınıp U şeklinde olacak bloklar yapılmıştır. O zamanki adıyla Helbig Apartmanı, Osmanlı döneminde de Mair De Botton’a satılınca apartmanın ismi “Botton Han” olarak değiştirilmiştir. Borçlanma sebebiyle yeniden satılmak zorunda kalan apartman bu kez de bir Sigorta şirketine satılmıştır. “Victoria Han” olan bu apartman en son Kazım Taşkent tarafından alınıp, çığ kazasında ölen oğlunun adı olan “Doğan” ismini almıştır.
Muhabir: Sırma Aleyna ADALI



